Fotoğraf: Joona Kivinen

Bir Finlandiya geleneği; sessiz kalmak

Altı kez üst üste dünyanın en mutlu ülkesi seçilen Finlandiya’nın halkı sessizliği ile ülkelerini ziyaret edenleri şaşırtıyor!

Çoğu insanın hayatında uzun uzun sohbet etmenin önemi büyük ve söylediklerine karşı sessiz kalınması saygısızlık olarak algılansa da Finlandiya’da iş böyle değil. Sohbet arasında sessiz anlar yaşanması bu ülkede hiç de garip karşılanmıyor ya da olumsuz bir kişilik özelliği olarak görülmüyor. Aslına bakarsan bir Fini Fin yapan özelliklerin başında sessizlik geliyor.

Fotoğraf: jylkkari.fi

Finlerin sessizliği şu şekilde anlatıldığında daha net anlaşılıyor; sohbet sırasında sizi dinlediklerini ve aktif katılım gösterdiklerini belli etmek için sürekli bir şey söylemiyorlar. Birkaç cümle kurduktan sonra hiçbir şey söylemeden sessizce karşısındaki dinliyorlar. Bu sessiz durdukları süre de Finlerin iletişiminin bir parçası ve konuşmanın akışını durdurucu bir etkisi bulunmuyor. Konuşurken kendileri için gerekli olduğunu düşündükleri kadar ara veriyorlar ve anlatmak istediklerine yetecek süre boyunca da konuşuyorlar. Bazen tek kelime etmeden kafalarıyla karşısındaki onaylamaları bile onların iletişim anlayışı için yeterli oluyor.

Choose silence of all virtues, for by it you hear other men’s imperfections, and conceal your own.‘ George Bernard Shaw

Finler için sessizlik o derece önemli ki ülkelerindeki stres oranının düşük olması ve üst üste altı kez dünyanın en mutlu ülkesi seçilmelerinin nedenleri arasında bile sessizlik geliyor. Sessizliği ve durgunluğu takdir etmek ve kabul edip uygulamak, Finler için stresi azaltmada kullanılan en yaygın yöntemlerden biri.

Fotoğraf: jylkkari.fi

Finlerin sessizliği, ülkelerini ziyaret eden insanlara başta garip gelse de ziyaretin sonunda herkesin fikri değişiyor. Bir Fin’i anlamak için öncelikle sessizliğe duydukları saygıyı anlamak gerekiyor. Düşüncelerini hemen söylemek yerine sessiz kalıp gerektiğini zaman konuşan Finlerin kaba, utangaç ya da kibirli oldukları düşünülmemeli. Aksine ülkelerini ziyaret eden herkesin halk ile hoş vakit geçirdiği de biliniyor.

Sessizlik bazen özgüvensizliğin bir yansıması olarak görülse de Amerikalı akademisyen Michael Berry, yapmış olduğu çalışmalar sonucu sessizlik ve özgüven eksikliği ilişkisini reddediyor. Sessizliği kültürel bir özellik olarak kabul eden Finleri ise takdir ediyor ve diğer kültürlerden insanlara da bu özelliğin olumlu niteliklerini açıklamalarını söylüyor. Konuşmayı çok seven insanların bu kültüre karşı yanlış yorumlar yaptığını belirten Berry “Bir Fin, genellikle dinleyerek ilgisini gösterirken bir Amerikalı soru sorar ve sözünü keser. Fin sessizliği doğayla, kendisiyle ve başkalarıyla uyumu korumanın bir yöntemidir. Finlerin başkalarına saygı gösterirken akıcı aktif dinleme ve konuşma arasında gidip gelmeleri doğaldır. Bir Fin, önemli bir konuda kendini ifade etmeden önce derinlemesine düşünür.” diyor.

Bazı zamanlar kaba tabirle ‘boş yapmak’ tan hoşlandığımız apaçık bir gerçekken sessiz bir toplulukta nasıl rahat ve huzurlu olunabilir sorusunun cevabını Finlandiya’yı ziyaret etmeden anlayamayacağız diye düşünüyorum. Yakın zamanda çok daha güzel günlerde yolumuzun düşmesi ümidiyle!

1 comment
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir