Jante Yasası: İskandinavların Tevazu Kültürü

İskandinav ülkeleri, OECD ülkeleri arasında yapılan ve sosyal adaletten mutluluğa farklı ölçütleri değerlendiren sıralamalarda her yıl ilk basamaklarda yer alıyor. Özellikle gelir dağılımı eşitliği, devlet kurumlarına güven, sosyal destek, bireysel özgürlük ve yaşam kalitesi kategorileri İskandinav toplumlarının en tatmin olduğu başlıklar arasında. Tüm bu etkiler dolaylı olarak mutluluk seviyelerini de etkiliyor. Mutluluğu formülüze etmek umuduyla İskandinavların yaşamına daha yakından baktığımızda, son dönemlerde adını daha sık duymaya başladığımız Hygge ve Lagom gibi felsefi yaklaşımlar ve İskandinavların deneyim odaklı yaşam alışkanlıkları ön plana çıkıyor. Bu listeye dahil edebileceğimiz bir diğer başlık ise İskandinavların dayanışma ve tevazuyu temel alan yaşam biçimlerini ifade eden Jante Yasası.

Jante Yasası Nedir?

Jante Yasası, en basit haliyle, İskandinav toplumlarında kolektif başarı ve refahı esas alan bir dizi kültürel normu tanımlar. Aslında, her toplumun belirli ölçülerde sahip olduğu örflerden farklı olmayan bu ifade, Norveçli-Danimarkalı yazar Axel Sandemose’un 1933 yılında yayınlanan A Fugitive Crosses His Tracks adlı kurgusal kitabında maddelere dökülmesiyle daha somut bir hal almış.

Kitapta, Danimarka’da yer alan Jante adlı bir kasaba ve bu kasabadaki yaşamın üzerine kurulduğu sosyal değerler konu ediliyor. Kitabın ana karakteri Espen isimli bir denizci. Espen’in çocukluk döneminden başlayan kendini tanıma serüveni, Jante toplumunun değerleriyle harmanlanarak okuyucuya aktarılıyor. Kitapta 10 maddede açıklanan Jante Yasası, İskandinav toplumlarının bugün de etkisi sürmekte olan yaşam anlayışlarına ışık tutuyor.  

Axel Sandemose – Oslo Museum

Jante’nin 10 Kuralı:

  1. Özel olduğunu sanma. (Don’t think you are anything special.)
  2. Bizim kadar iyi olduğunu sanma. (Don’t think you are as good as we are.)
  3. Bizden daha akıllı olduğunu sanma. (Don’t think you are smarter than we are.)
  4. Kendini bizden daha iyi olduğuna ikna etme. (Don’t convince yourself that you are better than we are.)
  5. Bizden daha çok bildiğini sanma. (Don’t think you know more than we do.)
  6. Bizden daha önemli olduğunu sanma. (Don’t think you are more important than we are.)
  7. Herhangi bir konuda iyi olduğunu düşünme. (Don’t think you are good at anything.)
  8. Bizimle alay etme. (Don’t laugh at us.)
  9. Kimsenin seni umursadığını sanma. (Don’t think anyone cares about you.)
  10. Bize bir şey öğretebileceğini sanma. (Don’t think you can teach us anything.)
Wikipedia

Kurgusal bir romanda yasa haline getirilen bu maddelerin gerçek hayatta yasal bir karşılığı olmasa da, bu kurallar İskandinav toplumlarının günlük yaşamlarında rahatlıkla gözlemlenebilir. İskandinav ülkeleri sosyal düzende eşitliği ön plana çıkarmada oldukça başarılı. İlk akla gelen örneklerden biri gelir dağılımındaki eşitlik, ya da daha doğru bir ifadeyle ‘eşitlik idealine yakınlık’. İskandinav halkının ödemekten gocunmadığı yüksek vergiler ise birçok sosyal hizmetin toplumun her kesimine eşit bir şekilde ulaştırılmasına olanak sağlıyor.

İskandinavların gösterişten uzak yaşam tarzları, Jante Yasası’nın gerçek hayatta karşılığını bulduğu bir diğer örnek. İskandinavlar uzun yıllar aynı arabayı kullanıp aynı evde oturuyolar. Yeni modeli piyasaya çıktığı veya kişinin gelir seviyesi arttığı için arabasını değiştirmesi ve evlerde şatafatlı eşyaların kullanılması, İskandinav toplumlarında rastlanması pek mümkün olmayan davranışlar. Bu mütevazi yaklaşım, İskandinavların sade giysi tercihlerinde ve atmak yerine tamir ettikleri kıyafetleri uzun süre kullanmalarında da rahatlıkla gözlemlenebilir.

Jante Yasası’nın önerdiği bireysellikten uzak ve statüyü yok sayan başarı anlayışı iş yaşamında da uygulanıyor. Pozisyonu fark etmeksizin herkese ilk ismiyle hitap edilmesi ve elde edilen başarıların kişilere değil çalışma gruplarına atfedilmesi bunun örnekleri arasında. Ayrıca, şirket kültürlerinde patron veya yönetici pozisyonundaki kişiler çalışanlarına emir vermek yerine fikir alışverişinde bulunmayı ön planda tutuyorlar.

2 comments
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir