Måsøy Belediyesi’ne bağlı Havøysund, balık işleme fabrikaları ve bir tersanenin ekonomiyi oluşturduğu, 1.100 nüfuslu küçük bir balıkçı köyü olarak biliniyor. Kıyı şeridini canlandıran farklı renklerdeki savaş sonrası evlerinin oluşturduğu büyüleyici mimarisi, ziyaretçileri etkiliyor. En eski yerleşim buluntuları Neolitik Çağ’a ait olan Havøysund, Orta Çağ sonlarından itibaren balıkçı köyü olarak anılıyor.
Bir oteli ve birkaç restoranı, bir taksi şirketi, bir müzesi ve bir kilisesi olan Havøysund, Batı Finnmark’ta sahil kenarında bir adada bulunuyor. Muhteşem kıyı manzarasına sahip ulusal bir turist rotasına bağlı olan bölge, ziyaretçileri el değmemiş doğanın içinden geçiren birkaç yürüyüş parkurunu da barındırıyor.

Fotoğraf: carnot-energy.com
Havøysund, 2002 yılında inşa edilen Havøygavlen rüzgar çiftliğine de ev sahipliği yapıyor. Havøygavlen rüzgar çiftliği, 16 rüzgar türbini ile dünyanın en kuzeyindeki rüzgar çiftliği olarak biliniyor.

Fotoğraf: visithammerfest.no
Måsøy Müzesi, papaz evi olarak inşa edilmiş bir binada kuruluyor. Müzede 19. yüzyıl balıkçılık ve kıyı kültürüyle ilgili eşya koleksiyonu, savaş tarihi, Sami Denizi tarihi, deniz ve kuş yaşamı ile bölgenin tarihi hakkında zengin bir sergi bulunuyor. Ayrıca çağlar boyunca gelişen olta takımı ve gemi teknolojisinin yanında Norveç’in ilk vinci de müzede sergileniyor.

Fotoğraf: Thorbjørn Riise Haagensen
Havøysund kıyısının hemen dışında bulunan Hjelmsøystauren dağının, tüm Avrupa’da bir kuş dağında toplanan en fazla sayıda farklı kuş türüne sahip olduğu biliniyor. Rissa, guillemot ve jilet gagalı gibi kuşlar da burada yuva yapan türler arasında yer alıyor.
Havøysund’a giden yol büyüleyici bir şekilde çeşitli ve Norveç’in ulusal turizm rotaları arasında yer alıyor. Yolun bazı bölümleri, bir tarafında Arktik Okyanusu ve diğer tarafında engebeli çıkıntılar bulunan çorak kayalık bir araziden geçiyor. Sade ve dramatik manzaranın yanında hem deniz kartallarını hem de ren geyiklerini görebilirsiniz. En kuzeyde yer alan küçük balıkçı köyü Havøysund, kelimenin tam anlamıyla yolun sonu olarak biliniyor. Bu rotada araba sürmek de her şeyden farklı ve özel bir deneyim olarak anılıyor.
Havøysund’a giden yoldaki manzaralar
Storberget

Fotoğraf: Archtic Drone & Photography
Havøysund’a giden rotanın başlangıcında Storberget yer alıyor. Storberget’te yer alan dinlenme noktasından bakıldığında Arktik Okyanusu ile ilk karşılaşma yaşanıyor.
Lillefjord

Fotoğraf: Frid-Jorunn Stabell
Lillefjord dinlenme alanı, Havøysund’a giden yolun orta noktasında yer alıyor. Fiyordun içine akan Fosseelva nehri üzerindeki köprü, entegre bir barınak, hizmet tesisleri ve banklarla tasarlanıyor. Yaya köprüsü, nehir boyunca yolun başlangıcını işaretliyor ve Lillefjord şelalesinin yakınındaki PUSHAK mimarlık tarafından tasarlanan ”Love Bench” e çıkar.
Snefjord

Fotoğraf: Anne Olsen-Ryum
Nehrin Snefjord’a döküldüğü noktada somon balıkçılığı için iyi fırsatlar ve açık okyanusun muhteşem manzarasını sunan küçük bir dinlenme alanı bulunuyor. Dinlenme alanı, her yönden gelen rüzgarların etkisini azaltmak için PUSHAK mimarlık tarafından kutulu bank şeklinde tasarlanıyor.
Selvika

Fotoğraf: Harald Christian Eiken
Selvika, körfezinin iç ucunda bulunan korunaklı ve kumlu Sandbukta plajında bulunuyor. Reiulf Ramstad Mimarlık şirketi tarafından tasarlanan dinlenme alanı, sahildeki piknik alanına doğru kıvrılan bir iskele ile girift bir beton heykeli andırıyor. Bu bölgede ayrıca Neolitik çağlardan ve Sámi kültüründen kalma kültürel miras alanları ve yerleşim kalıntıları da bulunuyor.

Fotoğraf: Frid- Jorunn Stabel

Fotoğraf: Harald Christian Eiken