Doglover95 - Organs
Fotoğraf: Shawn Arvind

Yeni: Doglover95 – Organs

Kısa bir zamana kadar Norveç müzik sahnesi için yeraltı fenomeni olan Tobias Gronbørg‘ü veya sahne ismiyle Doglover95’i 2018’de yayınladığı “Vanity” adlı teklisinden beri heyecanla takip ediyoruz. Hemen ardından “Love” adlı albümünü yayınlayan Doglover95 adeta bir auteur yönetmen gibi albüme dair bütün süreçleri kendisi yürüttü: Şarkıları yazdı, kayıtları kendisi yaptı ve albümün yapımcılığını üstlendi. Deneysel ve psikedelik hiphop arasında gidip gelen Doglover95’in ses evreninde Frank Ocean, Arca ve JPEGMAFIA etkisini de hissetmek mümkün.

Bütün bu süreçte tam anlamıyla bağımsız bir müzisyen olan Doglover95 ufutaki ikinci albümü için heyecan verici gelişmelerle karşımızda. Öncelikle müzisyen ilk bakışta Avusturyalı avangart ressam Hermann Nitsch’in eserlerini andıran “ORGANS” adlı teklisini yayınladı. Tekli için hazırlanan görseller oldukça cüretkar. Son iki yıldır titizlikle yeni parçaları üzerinde çalışan Doglover95 ayrıca bu sırada hem bir plak şirketiyle hem de menajerlik ajansıyla anlaştı. Sigrid, Aurora gibi isimleri temsil eden made ve İskandinavya’nın en büyük plak şirketlerinden Playground Music ile anlaşan Doglover95 sözleşmeleri imzalar imzalamaz yeni parçalarını müjdeliyor. İskandinav müzik sahnesinde hafife alınamayacak isimlerle anlaşma yapınca Tobias’ın beklemekte olan parçalarına olan merakımız daha da artmıyor değil.

Müzisyenin yeni teklisi “ORGANS” önceki işlerine kıyasla daha sakin ve tekdüze bir yapıya sahip. Elbette bu bağlamda parçanın ufuktaki albümü müjdeleyen ilk tekli olduğunu unutmamakta yarar var. Fakat yine de tekli Doglover95’in daha katmanlı ve farklı şeyler denediğini de bizlere kanıtlıyor. Örneğin, “Love” albümünün en çok öne çıkan parçalarından “Yuhh” daha agresif ve canlı bir ses manzarasına sahipken “ORGANS” daha doğal bir tempoda ilerliyor. İsmi gibi organları, yaşayan bir organizmayı mümkün mertebe doğal bir şekilde seslerle nasıl ifade edebilirim sorusunun yanıtı gibi. Sanki bir canlının kalp atışını tekliyi dinlerken hissediyoruz.

Doglover95’in ufuktaki albümü için ise şu an sadece alt-pop, çağdaş caz ve hyperpop arasındaki dengeyi aradığını biliyoruz. Müzisyenin çok katmanlı enstrümantalite ve akılda kalıcı vokalleriyle geri geleceğine eminiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir