Yeni: Oskar Nordbø – The Flood

Oskar Nordbø’nün ilk albümü “The Flood” Coen Kardeşler’in ikonik filmlerinden 2013 yapımı Inside Llewyn Davis tadında bir albüm.

İlk teklisinden bu yana severek takip ettiğimiz Oskar Nordbø hüzünlü, sevimli ve sıcak tınılardan oluşan ilk albümü “The Flood”u bugün yayınladı. Folk, indie ve country janrlarını harmanlayan yetenekli müzisyen tam da bu türün en önemli isimlerinden Bon Iver, Tallest Man on Earth ve Phoebe Bridgers’den etkilenmiş. Bu sene albümün habercisi olarak yayımladığı dört tekliden hareketle nasıl bir albümle karşılacağımızı az çok tahmin etsek de “The Flood” tam anlamıyla bir sonbahar albümü. Daha albümün açılış şarkısı “Golden River”dan itibaren parçalar arasındaki kusursuz geçişleri deneyimleyebilmek mümkün. Oskar Nordbø’nün ilk albümünü bir filme benzetsek herhalde Coen Kardeşler’in 2013 yapımı Inside Llewyn Davis‘indeki atmosfere birebir benzediğini söyleyebiliriz. Karlı bir kış günü veya serin bir sonbahar günü albümü betimleyecek modlardan olabilir. Albüm depresif bir tona sahip olmasına rağmen yine de huzur verici ve samimi bir hissiyat da bırakıyor. Bu ruh halini ‘tatlı melankoli’ diye tanımlamak belki de en doğrusu olacaktır. Ayrıca Oskar, albümdeki dokuz parça için kısa film tadında birbirinden güzel müzik videoları paylaştı. Takip etmekte yarar var.

Albümde özellikle Oskar Nordbø’nün yaşadığı bir seri olayın etkilerini de buluyoruz. Aslında müzik kariyerine oldukça yüksek bir modda başlayan müzisyen yeni bir romantik ilişkiye başlar, Ekonomi lisansını bitirir ve üstüne tam müzik kaydetmeye başlar, işte tam her şey yolunda giderken birden her şey tepetaklak olur. Kız arkadaşından ayrılır, menajeri konser ayarlamaz ve bununla birlikte kimliğine ilişkin varoluşsal sorunları başlar. Bu uzun ve zorlu sürecin sonunda Oslo’da açılan modern bir manastır olduğunu duyar ve daha önce kenara koyduğu inancını unutup sorularına cevap bulmaya çalışır. Nordbø tam da bütün bu süreci albümü “The Flood” üzerinde çalışarak atlatmaya çalışır. On iki parçadan oluşan albümdeki bütün parçalar müzisyenin kendi deneyimlerinden ve hikayelerinden oluşuyor. Sadece bir tını üzerinde yoğunlaşmayan Oskar, kırk bir dakika boyunca tek bir tını üzerinde çalışarak bu hikayeyi anlatmıyor. Tını ve seslerin benzer nitelikte olmasına rağmen çok katmanlı ve farklılıklar barındırıyor. Hakikaten albümü baştan sona dinleyince de Oskar’ın bizi davet ettiği bu varoluşsal yolculuğu biz de dinleyici olarak hissediyoruz. “The Flood” öylesine bütünlüklü bir albüm ki favori parçamız ne diye belirtsek herhalde albümdeki bütün parçalara ayıp olur. Albümü beş üstünden notlasak herhalde kendi janrı içinde beş üstünden beş diye notlayabiliriz.

Oskar Nordbø’nün ilk albümü “The Flood”a mutlaka kulak vermelisiniz.

1 comment
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir