Tarih meraklıları Jazz müziğin 1880’lerde New Orleans’ta ortaya çıkıp 1920’de Amerika Birleşik Devletler genelinde yayıldığını bilebilir. Jazz’ın serüveni Amerika’da başlamış olsa da, Avrupa’da bu tarzın öncülüğünü İsveç üstlenmiştir. Peki İsveç ve Jazz nasıl bir araya geldi? Gelin açıklayayım.
İsveç, Jazz Müziği

İsveç’te Jazz müziğin yapımı 1930’larda başlamış olsa da İsveç Jazz Tarihi adlı albüme göre Jazz müzik 1899’dan 1930’lara kadar yukarıdaki albümde yer alan örnekleri duyabiliyoruz.

Daha sonra 1920’lerde Amerika genelinde Jazz müzik patlama yaşayınca İsveç’te de bu müziklere olan ilgi epey artıyor ve daha çok yerde dinlenmeye başlanıyor. Tabii gramofon o dönem pahalı olduğundan insanlar bir evde toplanıp radyodan Londra radyolarına bağlanarak(İsveç Radyo Kurulu Jazz Müziği o dönem yayınlamak istemiyor) Amerikan Jazz müziğini dinliyorlar.
Amerikan Jazz’ının Yayılması
1930’ların sonuna gelindiğinde Sonora Records şirketi İsveç Jazz dediğimiz türde şarkılar kaydetmeye başlıyor. Bu dönemde İsveç’li basçı Thore Jederby ve kendi kurduğu grubu Swing Swingers grubu ile Jazz müzikler üretmiştir. Swing Swingers grubunun yanı sıra bu dönemde Swedish Paramount Orchestra grubu da ön plandaydı. Hatta bu grup New York’a giderek orada da konser vermiş, İsveç Jazz’ını Amerikanlara göstermiştir. Coleman Hawkins, Benny Carter, Fats Waller ve Duke Ellington gibi sanatçılar İsveç’te konser vermeye başladıklarına İsveç’te Jazz kültürü git gide yayılıyor. Django Reinhardt ise İsveç’te ünü sayesinde Swedish Hot Quintet isimli o dönemin en ünlü grubunun kurulmasına önayak oluyor.2. Dünya Savaşı Sonrası
2. Dünya savaşı bittiğinde Amerikan Jazz Grupları yurtdışı konserlerini arttırıyor ve İsveç favori durakları oluyor. Bu dönem İsveç Alice Babs ve Monica Zetterlund gibi çok önemli sanatçıları yetiştiriyor. Öyle ki; Monica Zetterlund Louis Armstrong, Bill Evans, Stan Getz ve Quincy Jones gibi Jazz’ın kral isimleri ile beraber performans alıyor. Sakta Vi Gå Genom Stan (Slowly We Go Through Town) isimli şarkısı ise hala bir klasik olarak kabul ediliyor. 1960-70 yılları arasında İsveç’teki Jazz kültürüne katkı sunan iki önemli etken var.- İsveç’in ekonomisi toparlamaya başladı.
- Amerika’da siyasal ve kültürel farklılıklar Amerikan Jazz sanatçılarını İsveç’e göçe zorladı.
İsveç ve Jazz: Günümüz

Günümüzde Jazz kültürü İsveç’te canlı tutuluyor. Stampen, Fasching, ve Glenn Miller Café mekanları Jazz müziğin en çok dinlenebildiği mekanlar arasında geliyor. Ayrıca “Stokholm Jazz Festivali” her sene Dünya’nın bir çok noktasından Jazz dinlemeye gelen ziyaretçileri ağırlıyor. Şimdi sizi 1995 ve 1996’da “Yılın En iyi İsveçli Jazz Müzisyeni” seçilen “Esbjörn Svensson Trio” ve parçaları “Where We Used to Live” parçası ile baş başa bırakıyorum.
Bu yazıda sizlere İsveç’in Jazz Müzik ile olan yolculuğundan bahsettim. Eğer konu hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz bu linkteki makaleyi okuyabilir, ayrıca Nordiksimit’te Jazz müziğine dair paylaştığımız diğer yazılara buradan ulaşabilirsiniz. Hepinize keyifli bir gün dilerim.
1 comment