Neredeyse her gün yenisi açılan Karaköy mekanlarının belki de en tatlı ve en samimilerinden birisi olan Mums‘un kökeni aslında İsveç‘e dayanıyor diyebiliriz. Günlük hazırladıkları tatlı menülerinde İsveç‘ten de lezzetlere yer veren Mums‘u yaratıcısı Yıldız Hanım‘dan dinledik. Kafe’nin tatlı hikayesi ve İsveç tatlıları hakkında hazırladığımız yazıyı okurken Fika playlistimizi dinleyebilirsiniz!
Ailem ve ben İsveç‘te 15 yıl yaşadık. Erkek kardeşim orada doğdu, ben ise 6 aylıkken ailemle oraya taşındım. Hayatımın ilk ve en güzel yılları orada geçti. İsveç hükümetinin kadına olan saygısından şu anda orada doğum yapmamama rağmen oğlum da benim gibi İsveçli oldu. Anneannem ve kuzenlerim hala orada yaşadığı için her sene 2 defa mutlaka giderim. İsveççe’yi eskisi kadar iyi olmasa da hala anadilime yakın konuşuyorum. Kafedeki İsveççe kitaplar o yüzden var ve sürekli değişiyor. Özleyen varsa gelip buradan kitap alabilir.
Mums belki bildiğiniz gibi İsveççe ‘lezzet‘ anlamına geliyor. Çıkış noktamız o oldu. Aynı zamanda Mumhane Caddesi üzerinde olduğumuz için Mumhane‘nin Mums’u. Son olarak limonata ve reçeller annem tarafından yapıldığı için de annemin yeri anlamında Mums. Hatta kafeyi açtığımız hafta hamile kaldığım için daha da bir anlamlı oldu :).
İsveç’teki fika kavramını burada da yaşatmak istedik. Kalın menülü kafelerden ziyade tek sayfalık, sandviç, salata, kiş, tatlı ve kahveden oluşan, hızlı ama doyurucu atıştırmalıkların olduğu bir mekan. İnsanların kahvaltı etmek, iş yapmak, arkadaşlarıyla sohbet için buluşmak, hızlı bir şeyler yemek, tatlı kahve içmek, kısacası fika yapmak için geldikleri bir mekan olsun istedik.
Menü bu nedenle çok sade ve basit.
– Tatlılar sürekli değiştiği için menüde yok, kara tahtaya yazıyoruz. Menümüzün vazgeçilmezi tabii ki cinnamon roll, namı diğer kanelbullar. Hatta tarifini cama bile yazdık. Üstündeki şekerleri (parlsocker) İsveç‘ten getirtiyoruz. Her gün taze yapılıyor ve haftanın 7 günü var. İsveç‘teki en iyi kanelbulle‘lerle yarışır :).
– Tatlılarda onun dışında çilekli mereng pastamız İsveç tatlılarını andırıyor. Her Şubat’ta Semla yapıyoruz.
– Sandviçler kendi özel ekşi mayalı ekmeğimizle hazırlanıyor. O ekmeği aynı zamanda da satıyoruz. İsveç‘te nasıl ekşi mayalı ekmek trendi varsa bizde de aynı şekilde. Ekmeğimiz her gün beslediğimiz 40 yıllık bir ekşi mayayla, organik tam buğday unuyla hazırlanıyor ve yapım süresi 3 gün sürüyor.
– Kişlerimiz değişiyor ama cafede sıcak olarak verdiğimiz az üründen birisi.
– Kinoa salatası ilk açıldığımızdan beri var (2 yıl oluyor) ve o sebepten ötürü kinoa denilince akla gelen mekanlardan birisiyiz. Şimdi ona ek olarak maş fasülyeli ve siyah pirinçli salatalar da yapmaya başladık. Sağlıklı ve farklı seçenekler.
– Haftasonları açık büfe brunch veriyoruz. Kendi yaptığımız reçeller, ünlü galata simitçisinden aldığımız simitler, kinoa salatası, bir çok çeşit peynir ve ev yapımı poğaça sunuyoruz. Haftaiçi de yine normal kahvaltı veriyoruz. Kruvasan, omlet, pancake vb.
Sıcak yemek isteyenleri hemen karşımızda olan, kardeşimin işlettiği İtalyan restoranına yönlendiriyoruz. Bu sayede her müşteriye bir seçenek sunabiliyoruz. Restoranın adı Paps. Mums ve Paps 🙂
Mums hakkında daha fazla bilgiyi Facebook sayfasında bulabilirsiniz!
1 comment
İsmin çıkış noktası harika 🙂