Gerçek adıyla Julie Engelsviken, sahne adıyla Cupid Girl, Norveç’in indie pop-rock sahnesinden çıkan en dikkat çekici yeni isimlerden biri. Kısa sürede büyük ilgi gören sanatçı, Norveç ulusal televizyonunda canlı performans sergileyerek “Årets urørt” (Yılın Keşfedilmemiş Sanatçısı) finalistlerinden biri oldu ve indie severlerin kalbini çaldı. Müziğinde pop ve rock öğelerini kişisel ve içten sözlerle harmanlayan Cupid Girl’ün ilham kaynakları arasında Wet Leg, HAIM ve Fleetwood Mac gibi güçlü müzisyenler yer alıyor.
2024 yılında Norveç müzik endüstrisi tarafından “En Umut Vadeden Yeni Sanatçı” olarak seçilen Cupid Girl, enerjik ve akılda kalıcı canlı performanslarıyla dikkat çekti. Şu sıralar 2025 yılında yayımlayacağı yeni müzikler üzerinde çalışan genç sanatçı, bu projelerini birçok festivalde ve canlı gösteride müzikseverlerle buluşturmayı planlıyor. Indie sahnesinin yeni sesi Cupid Girl, hem güçlü sahne duruşu hem de samimi şarkı sözleriyle adından daha çok söz ettirecek gibi görünüyor.
2 Mayıs günü SPOT Festivali’nde sahne alan Cupid Girl festivaldeki en iyi performanslardan birine imza attı. Biz de Julie ile konser öncesinde biraz lafladık.
–Merhaba Julie! Umarım her şey yolundadır. Seni SPOT Festivali’nde izleyecek olmak gerçekten heyecan verici. Bu yıl festivalde en çok neyi merak ediyor, neye heyecan duyuyorsun? Özellikle takip etmek istediğin isimler ya da heyecanla beklediğin bir şeyler var mı?
Julie: Merhaba! Her şey harika gidiyor, benimle sohbet etmek istediğin için çok teşekkürler! Şu an Aarhus’a yeni geldim. Hem şehri keşfetmek hem de Danimarka müzik sahnesini daha yakından tanımak için oldukça heyecanlıyım. Bu akşamki performansım, yurt dışında verdiğim ilk konser olacak. SPOT Festivali bu nedenle benim için ayrı bir anlam taşıyor!
–Müziğinde Wet Leg, Fleetwood Mac ve HAIM etkilerini açıkça hissediyoruz; bu grupların hepsini çok severim! Indie ve pop tınılarına nasıl yöneldin? Duyduğuma göre ebeveynlerin opera sanatçılarıymış. Böyle bir müzikal geçmişten gelip Cupid Girl projesini hayata geçirme sürecin nasıl oldu? Bu iyi dünyanın birleşimi seni nasıl etkiledi?
Julie: Müziğe akustik gitarla başladım. Ancak Logic adlı programı keşfettiğimde ses dünyam tamamen değişti diyebilirim. Kafamda tasarladığım fikirleri müziğe dökebileceğim yeni bir alan açıldı ve bu benim için büyük bir dönüm noktası oldu. Kendi tınılarımı bulma ve geliştirme sürecim de tam olarak bu dönemde başladı. Blood Orange benim için çok büyük bir ilham kaynağı. R&B’yi pop, new wave, punk ve funk gibi türlerle birleştirme biçimine bayılıyorum. Eskiyle yeniyi bir araya getirerek yarattığı o melezlik beni çok etkiliyor.
Klasik müzikle büyüdüm ve müziğe klasik piyano ile başladım — ama açıkçası bundan hiç hoşlanmadım. Çünkü kuralları çok katıydı ve ben daha çok yaratıcı bir çocuktum. Ders başladığında piyanonun altına saklandığımı hatırlıyorum, gerçekten! (gülüyor). Sonra ilk gitarımı aldım ve o andan itibaren kendi şarkılarımı yazmaya başladım. Bu bana hem kendim olma hem de daha özgürce ifade etme alanı sundu.
Yine de operayı hâlâ çok seviyorum. Özellikle Madam Butterfly favorim. Onun umutsuzca romantik, dramatik ve gösterişli yapısına bayılıyorum. Cupid Girl projesine bu operatik ifadeyi kesinlikle taşıdığımı söyleyebilirim. Ayrıca itiraf etmeliyim ki bu geçmişim bana bedavadan fazlaca şan dersi de kazandırdı! (gülüyor)
–SPOT Festivali’nde sadece sahneye çıkmakla kalmayıp izleyici olarak da katılacak mısın? Bu yıl özellikle merakla beklediğin ve canlı izlemeyi heyecanla beklediğin isimler var mı?
Julie: Festivalin tüm atmosferini doyasıya yaşamayı dört gözle bekliyorum! BÆNCH, Girl Scout ve tabii ki Norveçli müzisyen arkadaşlarım Drongo ile Yndling’i izlemek için oldukça heyecanlıyım. Ama sanırım festivallerde en sevdiğim şeylerden biri de, tamamen rastlantısal bir şekilde yeni bir ismi keşfetmenin heyecanı. O an yaşanan sürprizler, festivalleri özel kılıyor.
–Önümüzdeki yıl için seni en çok heyecanlandıran şey ne? Cupid Girl’den yakın zamanda neler beklemeliyiz? Yeni projeler, sürprizler var mı?
Julie: Yeni EP’im “Go Find your Lover”ı bir süredir tanıtmaya çalışıyorum, o nedenle bu yaz birkaç festivalde sahne alacağım. Şimdiye kadar şarkılarımı dinleyiciyle buluşturmak ve parçaları canlı çalmak benim için gerçekten çok özel bir deneyimdi. Bu yılki hedefim, uluslararası sahnelerde daha fazla konser verme fırsatı yakalamak — takipte kalın! 👀 Ayrıca bu aralar bol bol şarkı yazıyorum, yakın zamanda yeni müzikler de kesinlikle yolda.
