Danimarka’nın Aarhus kentinde her sene Mayıs ayının ilk hafta sonunda gerçekleşen SPOT Festival bu sene otuzuncu yaşını kutluyor. Festival, The Raveonettes ve Mew gibi önde gelen Danimarkalı grupların aslında ilk çıkış yaptığı sahne olarak biliniyor. SPOT, yeni çıkış yapan ve bağımsız müzisyenler için biçilmez bir kaftan. 2005 yılında o zamanın Danimarka Kültür Bakanı Brian Mikkelsen tarafından ‘Danimarka’daki en önemli müzik etkinliği’ olarak tanımlanan SPOT özellikle network ve müzik ihracatı konusunda çok önemli bir rol oynuyor. KEXP gibi zevk sahibi bilindik radyo platformu mesela SPOT’u her sene ziyaret ediyor. Örneğin, iki sene önce KEXP, Brimheim ile şahane bir KEXP performansı kaydetmişti. Şimdi, Brimheim Danimarka müzik sahnesinin önde gelen isimlerinden yer alıyor.
SPOT Festival, bu sene 2-3 Mayıs tarihlerinde iki yüzden fazla müzisyeni yirmi dört konser mekânında iki gün boyunca Aarhus’un kalbinde dinleyiciyle buluşturacak. SPOT, festival arefesine kadar sıklıkla programa yeni isimler ekliyor. İskandinavya’nın en büyük showcase festivallerinden SPOT, İngiltere’den, Fransa’dan, Norveç’ten, İzlanda’dan, Almanya’dan ve daha birçok ülkeden dinleyiciyi Aarhus’ta müzik etrafında bir araya getiriyor. Bence SPOT Festival’in en şahane yanı Aarhus’un kalbinde birçok müzisyeni birbirine çok yakın konser mekânlarında dinleyiciyle buluşturması. Festival, şehrin tamamen merkezinde gerçekleştiği için gündüz şehri ziyaret edip akşam ise şahane konserleri deneyimlemek mümkün. Her yirmi veya otuz dakikada bir yeni bir konsere gitmek ise inanılmaz bir deneyim. Farklı konserler arasında mekik dokurken de birileriyle konser sırasında tanışıp diğerlerinin dinlemek istediği isimleri öğrenmek bence çok eşsiz bir deneyim. Festival programında yer alan iki yüzden fazla müzisyeni bilmek zaten imkansız bir görev ama daha önce hiç dinlemediğin ama janr olarak müzik zevkine uyan bir müzisyeni konser esnasında deneyimlemek de gerçekten eşsiz bir deneyim.
Festival konseptine farklı bir bakış
‘Konser’i ve ‘Festival’ kavramlarını bir konsept olarak düşündüğümüzde aslında SPOT Festival biraz da bu genel tanımı ortadan kaldırıyor. Festivallere ve konserlere gidiyoruz çünkü müzisyenleri önceden tanıyoruz ve deneyimlemek istiyoruz. Müzisyeni tanımadan konsere gitmek pek çok insanın giriştiği bir olay değil. Festival başlı başına pahalı bir deneyim olduğu için zaten herkes öncesinde sahne olacak müzisyen ve grupları dinleyip ona göre bilet alıyor. Bana göre SPOT’u diğer festivallerden ayıran yanı hem uygun fiyatlı olması hem de müzik dinlemekten ziyade keşif gibi farklı dinamikleri de içerisinde barındırması.
SPOT, festival arefesine kadar sıklıkla yeni isimler açıklıyor ama şimdiden benim favori isimlerim arasında Danimarkalı punk grubu Iceage’in vokali Elias Rønnenfelt’in solo projesi, zaman zaman Efterklang ile davul çalan Øyunn, Hjalte Ross, Norveçli rap müzisyeni UNDERGRUNN’den tanıdığımız Marstein, J. Ludvig III ve Søn yer alıyor.
Festivale 46 gün kala biz de programa daha fazla kulak verip keşiflerimizi sizinle paylaşacağız.