Fotoğraf: Vilhelm Gunnarsson

Thríhnúkagígur Yanardağı

Dünya üzerinde magma odasına asansörle girebileceğiniz tek yanardağ; Thríhnúkagígur Yanardağı!

Thríhnúkagígur Yanardağı, İzlanda‘nın Bláfjöll olarak da adlandırılan Blue Mountain sırasındaki normal bir yanardağ olarak biliniyor. 2000 yıl önce gerçekleşen son patlamasından sonra ise yanardağda bazı beklenmeyen sonuçlar gerçekleşiyor.

Normalde yanardağların magma odası, patlamalarından sonra genellikle bir sonraki patlamaya kadar soğuyarak katı kayaya dönüşen lavla dolu halde oluyor. Magma tamamen boşalırsa da yanardağ genellikle çöküyor. Ancak Thríhnúkagígur Yanardağı‘na son patlamasından sonra bunlardan hiçbiri olmuyor. Bu sonuç bilim adamlarını şaşkına çeviriyor ve yapılan araştırmalara göre yanardağın magma odasının altındaki yarık kalan tüm lavları boşaltıyor ve arkasında 3.270 metrekarelik devasa bir oda bırakıyor. Odanın büyüklüğü anlatmak için de içerisine Özgürlük Anıtı’nın sığacağı söyleniyor.

Fotoğraf: Hans Strand

Yakın gelecekte tekrar patlayacağına dair hiçbir işaret olmayan yanardağın ismi yerliler dışında çoğunlukla teleffuz edilemiyor. Bu nedenle genellikle ‘Three Peaks Crater -Üç Tepe Krateri’ olarak tercüme ediliyor.

Jeolojik olarak sıcak bir noktada bulunan İzlanda, dünya üzerindeki en büyük volkanik ada olarak biliniyor. Ülke, ortalama olarak her 3-4 yılda bir meydana gelen patlamalarla dünyanın en aktif volkanik bölgelerinden biri. İzlanda’nın bu kadar aktif olmasının nedeni ise Avrasya ve Kuzey Amerika plakalarının birbirinden ayrıldığı ve dolayısıyla yer kabuğunun tam anlamıyla açıldığı Orta Atlantik Sırtı’ndaki konumundan kaynaklanıyor. Bu sırtın merkezinde de Thríhnúkagígur Yanardağı oturuyor.

Fotoğraf: Solve Fredheim

Thríhnúkagígur Yanardağı’nın en önemli özelliği türünün tek örneği olan magma odası. Yanardağın kalbi olan magma odası, sıvı kayanın yüzeye çıkmak için bir yol bulmayı beklediği ve volkanik bir patlamaya neden olduğu yer olarak geçiyor. Çoğu durumda, krater genellikle püskürmeden sonra soğuk, sert lav tarafından kapanıyor. Thríhnúkagígur Yanardağı ise bu konuda istisna, çünkü içerisinde bulunması gereken magmanın kaybolduğu ya da duvarlarda katılaştığına veya basitçe yerin derinliklerine çekildiğine inanılıyor. Volkanolog Haraldur Sigurdsson bu durumu ‘Sanki biri gelip fişi çekmiş ve içindeki tüm magma akmış gibi.”  diyerek açıklıyor.

Yanardağa giden yol
Fotoğraf: insidethevolcano.com
Yanardağa girilmesi fikri kimden çıkıyor?

Thríhnúkagígur Yanardağı’nı erişilebilir kılma fikri, Reykjavík’te bir doktor ve ömür boyu mağara meraklısı olan Árni B. Stefánsson’dan geliyor. Stefánsson 1954’ten beri İzlanda’daki mağaraları inceliyor. 1974 yılında da yanardağın zeminine ilk inen kişi oluyor ve bunu deneyimlemenin keyfine varıyor. O zamandan beri de bu yanardağı korumak ve yaşatmak için çalışıyor. Aynı zamanda yanardağın doğalına zarar vermeden, doğru yaklaşımlarla ziyaret edilmesini ve düzeneklerin kurulmasını sağlıyor.

Yanardağ, 2012 yılında turizme açılıyor. Magma odasının giriş kısmında madencilikte kullanılanlara benzer bir asansör bulunuyor ve ziyaretçilerin 120 metre derinlikteki asansörden indirilip turlarına katılmaları sağlanıyor. Popülaritesi yalnızca turun benzersizliğinden ve odanın ölçeğinden değil, aynı zamanda içindeki inanılmaz renklendirmeden geliyor. Maden birikintileri duvarları kırmızı, sarı, yeşil ve mavinin canlı tonlarına boyayarak inanılmaz alanı çok daha gösterişli hale getiriyor.

Asansörle magma odasına inilirken
Fotoğraf: insidethevolcano.com/

Thríhnúkagígur Yanardağı’na ulaşmak için kısa ama yokuş yukarı 45-50 dakikalık bir yürüyüş gerekiyor ve turlar sadece yaz aylarında yapılıyor.

Bu deneyimi daha iyi anlamak için aşağıdaki videoyu izleyebilir, gitmek isteyenler ve detaylı bilgi almak isteyenler de bağlantıya tıklayabilir!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir