Tove Ditlevsen Danimarka edebiyatının en bilinen yazarlarından biri, özellikle uluslararası edebiyat çevrelerinde Kopenhag Üçlemesi serisiyle tanınıyor. 1917’de Kopenhag’ın işçi mahallesi Vesterbro’da doğan Ditlevsen, üçlemesinde bu mahalleden fazlaca bahsetmektedir. Çocukluk yıllarından yetişkinlik yıllarına ve evlilik yaptığı döneme kadar yaşadıklarını otobiyografik bir şekilde üçlemesinde anlatmaktadır. Kopenhag Üçlemesi bir yandan otobiyografik ögeler içermesine rağmen aynı zamanda şehrin yıllar içinde geçirdiği evrimi de belgeselvari bir tavırla aktarmaktadır. Tek tek sokak isimlerini anlatısına yerleştiren yazar bu sokakların o dönemde hangi işleve sahip olduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda, teker teker Tove Ditlevsen’in bahsettiği spesifik adresleri not alıp Kopenhag’da bu sokakları görmek ise farklı bir Kopenhag deneyimi olabilir. En kötü bu ziyaret Google Maps üzerinden de yapılabilir.
Tove Ditlevsen’in hatıraları itibariyle kaleme aldığı Kopenhag Üçlemesi Çocukluk (Childhood – Barndom), Gençlik (Youth – Ungdom) ve Bağımlılık (Dependency – Gift) adında üç kitaptan oluşuyor. Şu an seri Türkçede yayımlanmamış olsa da Penguin Classics şahane bir baskısını da yapmış. Dört kere evlenip boşanan yazar üçüncü kitabını ise evlilik üzerine yazmış. İngilizcede bağımlılık olarak çevrilen kitap Dancada ise evlilik anlamına geliyor. Aynı zamanda gift kelimesinin Dancadaki bir diğer anlamı ise zehir.
Son derece dürüst, açıklayıcı ve detaylı anlatısına Ditlevsen aynı zamanda uyuşturucu bağımlısı olduğunda yaşadıklarını da eklemiştir. En sonunda kendisi için yıkıcı bir etkeni gösterse de Kopenhag Üçlemesi ayrıca bir varoluş sorgulamasıdır. Çocukluk yıllarında bile aile ortamında problemler yaşayan Tove Ditlevsen özellikle annesinin sinir probleminin altını çizer. Her ne kadar zaman olarak Ditlevsen kitaplarını 1960’lı yıllarda okurla buluştursa da otobiyografik anlatısı Norveçli çağdaş yazar Karl Ove Knausgård‘un Kavgam serisini andırmaktadır.
Dürüstlüğü ve lirizmiyle dikkat çeken Kopenhag Üçlemesi aydınlık günlerden karanlık günlere, bir bireyin yaşadıklarıyla ne denli değiştiğini gözler önüne sermektedir.