101 Reykjavík

101 Reykjavík

Hallgrimur Helgason 101 Reykjavík adlı romanı 1996’da yayınladıktan tam dört sene sonra sinema adaptasyonu için İzlanda’nın önde gelen yönetmenlerinden Baltasar Kormákur kolları sıvadı. Aslında Kormákur’u çok yönlülüğüyle tanıyoruz. Yönetmen, oyuncu, yapımcı ve senarist gibi pek çok görev üstlenen Kormákur aynı zamanda 101 Reykjavík‘te de hem oyuncu hem de yönetmen olarak karşımıza çıkıyor. Aslında filmin ismi 101 Reykjavík adeta Reykjavík’e giriş dersini çağrıştırsa da aslında Reykjavík’in Miðborg bölgesinin posta kodundan ismini alıyor. Yine de film Reykjavík’ten sunduğu enstantanelerle 2000’lerin başında İzlanda’da hayatın nasıl olduğunu adeta belgeselvari bir şekilde sunuyor. O nedenle giriş filmi niteliği özelliğini hâlâ koruyor. B sınıfı bir film olarak tanımlansa da 101 Reykjavík Toronto Film Festivali’nde keşif kategorisinde ödül kazanmıştı.

Reykjavík hakkındaki anlatı ise protagonist Hlynur Björn‘ün kafasındaki gariplikler üzerinden birinci tekil ağızdan aktarılıyor. Hlynur, şehir merkezinden kesinlikle ayrılmayan, işsiz ve otuzlu yaşlarının başında olmasına rağmen hâlâ annesiyle birlikte yaşayan bir adam. İnternette vakit öldüren veya video izleyen Hlynur, akşamları ise K-bar’a gider. K-bar ise bugün bile Reykjavík’in en popüler mekânı Kaffibarinn’in film evrenindeki tezahürüdür. Nitekim bu popülaritede Damon Albarn’ın da etkisi vardır, çünkü 2000’lerin başında Albarn mekânın sahiplerindendi. Aynı dönemde Björk’ün de ünlenmesiyle birlikte aslında Reykjavík birden bire kuzeyin gözde ve yükselen şehri oluyor. 101 Reykjavík adlı film de bu atmosferi kesinlikle yansıtıyor. 

Zaman zaman Borat’ı anımsatan Hlynur karakterinin gözünden İzlanda’yı kendi deneyimleriyle görmek gerçekten enteresan bir seyir deneyimi. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir