Oslo, August 31st

İlk uzun metraj filmi Reprise’dan 5 yıl sonra Pierre Drieu La Rochelle‘in romanından esinlenerek “Oslo, August 31st” filmini çeken Norveçli genç yönetmen Joachim Trier, bu filmiyle İstanbul Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü’nü, Amanda Film Festivali’nden En İyi Yönetmen Ödülü’nü alarak dönmüş. Ayrıca Reprise ve Louder Than Bombs’da da olduğu gibi senaryoyu Blind’dan tanıdığımız Eskil Vogt ile birlikte yazmışlar.

Film, Oslo sokaklarından kısa görüntüler göstererek başlıyor ve bu sırada insanların Oslo’ya dair kısa cümlelerle anılarını anlatışını dinliyoruz. Başarısız bir intihar girişiminin sahnesiyle devam eden film, film boyunca sadece Anders’e odaklanıyor. Anders madde bağımlısı ve 10 ay boyunca rehabilitasyon merkezinde kaldıktan sonra iş görüşmesi için Oslo’nun merkezine iniyor. Arkadaşları, eski kız arkadaşı, kız kardeşi ile ilişkilerini çarpıcı ve gerçek bir biçimde ele alan Trier; Anders’in varoluş sancısını, mutluluk algısını seyirciye öyle aktarıyor ki, filmi izleyen her insan bir parça bile olsa kendini bulmuş oluyor Anders’de.

 

“İnsan kendini yok etmek istiyorsa, toplum bunu yapmasına izin vermeli.”
“İnsan kendini yok etmek istiyorsa, toplum bunu yapmasına izin vermeli.”

Filmde akıllıca düşünülmüş birçok sekans ile karşılaşıyoruz, yaşama karşı heyecanını kaybetmiş olan Anders, kafede otururken diğer insanları dinliyor ve uzunca bu hayatta yapmak istediklerini anlatan bir kızı dinliyoruz. “Yüz yaşına kadar yaşamak, ölene dek evli kalmak, yunuslarla yüzmek, Besseggen Dağı’na tırmanmak, sevdiği dizilerin tüm sezonlarına sahip olmak…” Ya da mutlu bir evliliğin arkasında olan sorunları yüzümüze çarpıyor bir diyalogda Trier. Proust’tan alıntılar da yapıyor.

Film baştan sona renkleriyle Oslo havasını hissettirip, Oslo’nun gri sokaklarını seyirciye gezdiriyor. Varoluşçu düşünceleri donuk ve çarpıcı bir şekilde işliyor. Trier’ın tekrara düşüp düşmediği konusu ne kadar tartışılır olsa da, hissettirdikleriyle filmografisinde özel bir yere sahip olacağını filmin finalini de izledikten sonra çok daha iyi anlıyoruz.

Kafe sahnesini tekrar tekrar izlemek isteyenler için;

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir