Röportaj: Tellef Raabe

Norveç’in yeni yeteneklerinden bahsetmek bizim de görevimiz. Tellef Raabe de fiyortlar diyarından çıkan yeni yeteneklerden birisi. Ålesund‘lü olan müzisyenin şarkıları için tercih ettiği albüm kapakları da bir o kadar sanatsal ve sürreal. Biz de durum böyle olunca kendisi ile kısa bir röportaj yaptık!

Ayrıca Tellef hakkında daha fazla bilgi için keşif yazımızı okuyabilirsin! 

Hei Tellef! Seninle konuşmak gerçekten çok hoş. Nasılsın, hayat nasıl gidiyor? 

Tellef: Hei! Türkiye’den bir blog ile röportaj gerçekten çok hoş. Benim de Türkiye’den bir arkadaşım var. Selam Leyla!

Şimdi sana biraz klişe sorular soracağım. Müzik yapmaya nasıl başladın? Kendini bildin bileli müzik yapmak mı istiyordun? Müzik okuluna gittiğini sanmıyorum. En azından Facebook profilin öyle söylüyor. ^_^

Tellef: 14 yaşımdayken sinirli punk şarkıları yazmaya başladım. Galler’e taşınınca birkaç yıl sonra akustik gitarımla denemeler yaptım. Hiç müzik eğitimi almadım, bunun okuluna gitmedim. Ama hep müzikle ilgilendim. Her şey kendi ilgimden ibaret.

Joy Division ve Neil Young gibi inanılmaz müzisyenlerden ilham aldın. Şahsen Joy Division’ı biraz karanlık bulurum. Sense bu karanlık müzikle indie pop’u karıştırıyorsun. Yeni bir şey ortaya çıkarıyorsun. Karanlık ama hareketli, bu da müziğinde en çok sevdiğim şeylerden. Depresif müzik yapmayı düşünmüş müydün?

Tellef: Sanırım yazdığım en depresif şarkı sözü “dear Aphrodite”. Bu da epey eğlenceli bir şarkı, değil mi? Pop müzik yapmadığım zamanlar deneysel müzikle ilgilenmeye çalışıyorum. Bu da daha depresif olabiliyor. Bazense deneysel müzik beni daha mutlu edebiliyor.

Şuan ilk albümün üzerinde çalışıyorsun. Herhangi bir sürpriz bizi bekliyor mu? Albümün için çok heyecanlıyım!

Tellef: EVET! Bir sürü sürpriz var. Hareketli, cazip pop şarkılar, psych folk, kraut tekno, jazz akorları ve post rock prodüksüyon. Kulağa biraz garip geliyor, kesinlikle, ama bence harika!

Single kapakların gerçekten çok ilginç ve sürreal. Hepsine bayıldım. Resimle ilgileniyor musun? Belki de çizimle? 

Tellef: Çağdaş sanatla epey ilgileniyorum. Maalesef kendim resim konusunda epey yeteneksizim. Arkadaşım Bendikte Olsen bütün coverlarımı yaratan kişi.

Kardeşin Sigrid de müzikle ilgileniyor. Birlikte çalıştığınız zamanlar oluyor mu? 

Tellef: Şuan kardeşimle birlikte yaşıyoruz ve sürekli takılıyoruz. İkimizin de ayrı grupları var ama birlikte akustik işler yaptığımız da oluyor. Onunla çalmayı çok seviyorum.

En sevdiğin film ne? En sevdiğin İskandinav filmini çok merak ediyorum! 🙂

Tellef: YAA, KARAR VERMESİ ÇOK ZOR! Şöyle cevap vereceğim: “12 Angry Men”, ama “Chinatown” ya da “Midnight Cowboy” da olabilir. “Dead Man” ya da “Waltz with Bashir” de. Bence hepsini cevabım olarak kabul et. 🙂 Tamam, şimdi susacağım. En iyi Norveç filmi kesinlikle “Oslo, 31. August”. En iyi İsveç filmi “Four Shades of Brown” ve en iyi Dan filmi ise “Melancholia”.

Bu sıralar keşfettiğin bir grup var mı, bize önerebileceğin? Belki yeni veya pek tanınmayan bir müzik grubu olabilir

Tellef:Yeni keşfettiğim… The Away Days’i keşfettim! Gerçi Türkiye’de epey ünlü bir grup olsa gerek. Gerçekten çok çok iyiler! Şuan “Your Colour”ı kendi kendime mırıldanıyorum.

Peki sence takip etmemiz gereken yeni müzisyenler sence kim?

Tellef: Arkadaşlarım, Chain Wallet! Onlar etraftaki en iyi Shade’y band. Ayrıca Şuan Dünyadaki En İyi Albüm “Are You Alone?” ve Majical Cloudz imzası taşıyor.

Kendini 3 kelimeyle tanımlasana!

Tellef: Karanlık, cazip ve fütüristik.

tellef 3

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir