‘Azı karar çoğu zarar’ lafı küçüklüğümüzden beri hep cebimizde bizimle gelen sözlerden olmuştur. Lagom, İsveçlilerin, içinde hem bu kavramı, hem de ‘yettiği kadar’ anlamını barındıran, hayatta hiçbir şeyi abartmamak gerektiğini, her şeyin olması gerektiği gibi, olması gereken zamanda ve biçimde olacağını tarif ettikleri bir kavram.

Biraz örnek vererek açıklamak daha doğru olabilir. Mesela bir iş yetiştirmeniz lazım ve patronunuz size bu işi ne zamana bitireceğinizi soruyor ve siz ona ‘lagom’ diye karşılık veriyorsunuz. Her şey bu kadar basit aslında değil mi, ‘lagom’ 

Bir gün biz de patronumuza bu cevabı verebilecek özgürlükte olabilir miyiz bilmiyorum; ama ana hatlarıyla lagom burada bir işi güzel ve hakkıyla yapabilmek için ihtiyacımız olan zamanı simgeliyor.

Başka bir örnek ise, bir yemek pişireceğinizde içine koyacağınız malzemeleri yine olması gerektiği miktarda koyuyorsunuz. Mesela maydanozu çok seviyorsunuz diye bir koca demet maydanozu yemeğe koymanın bir anlamı yok değil mi? Ya da eti çok pişmiş seviyorsunuz diye eti susuz ve kuru yiyemezsiniz mesela. Her şey olması gerektiği gibi olmalı, ne fazla ne de az. Lagom burada bizim nefsimize olan irademiz ve kendimizi kontrol edişimizi temsil ediyor.

İsveçlilerin pratik insanlar olduğundan daha önce farklı konularda bahsetmiştik. Aslında bizce lagom kavramı da bizim çok uzak olduğumuz ya da hayatımızda ilk kez duyduğumuz bir kavram değil. Sadece bunu isimleştirmek, hayatta kendinizi daha pratik ifade etmeye ve hayat görüşünüzü, düşüncenizi kısa bir şekilde özetlemenize yol açıyor. Youtube’ta İsveçliler ile ilgili en çarpıcı özellikler videolarını izlediyseniz ‘lagom’ kavramının tipik bir İsveç karakteristiği olduğunu göreceksiniz. Bu kadar gelişmiş bir medeniyette lagom işe yarıyorsa bizim hayatlarımızda da yarayabilir, ne dersiniz?

Viking Ailesi’ni Instagram’dan takip etmeyi unutmayın!