Tanıdık Canavarlar

Küçükken hikayeler dinlerdik. Kimi zaman büyürdük koskocaman olurduk, kimi zaman bir kuş olup özgürce dağların üstünde gezerdik, kimi zaman da çok cesur bir aslan olup ormanların sahibi olduğumuzu düşünürdük. Her şey bizim hayalgücümüzdeydi, herkesin kendine ait bir başka dünyası vardı; istediğimizi koyup istediğimizi çıkarabildiğimiz, istediğimiz her şeye dönüşebileceğimiz uçsuz bucaksız devasa bir dünya. Naif dünyalardı bunlar, çoğunda mutluluk akan nehirler, çikolata veren ağaçlar olurdu. Ancak bazen de korktuğumuz kapılar olurdu bu dünyalarda; o kapıların ardında ne olduğunu bilmesek de, görmek istemesek de merakımız hep kazanırdı, açardık kapıları. Ve… Ürpertici dünyaya hoşgeldik! Deniz canavarları, devler herkes bizi bekliyor içerde.

Child's imagination

1630’larda İsveç kralı Gustav‘ın talimatıyla beraber tüm rahipler halktan gelenek, görenek ve efsaneleri toplamaya başladı. İskandinav halk kültürü bu yıllardan sonra daha düzenli bir şekilde gelişmeye başladı ve günümüzde sahip olduğumuz birçok ilginç karakter aslında Nordik kültürünün bir ürünü. Kimler mi var burada? Orta Dünya mensupları elflerden tutun, Harry Potter‘da karşımıza çıkan troller herkes bu kültürün bir parçası aslında. Karayip Korsanları‘ndaki korkunç ahtapotu hatırlıyor musunuz? O da Nordik.

 Cüceler

       Cüceler aslında başlangıçta o kadar kısa değillerdi. Birçok bilgin  tarafından Hint-Avrupa kültüründeki bilgili ölü ruhlara tapma geleneğinden geldiği düşünülüyor cücelerin. Bu ruhların zamanla daha da küçüldüğünü, ve daha “çekilebilir” yaratıklar haline gelerek cücelere evrildiği söyleniyor. Yer altında yaşayan, kara saçlı kara kaşlı, soluk tenli yaratıklardır cüceler bildiğimiz gibi. Güneşi pek sevmeyen bu küçük yaratıklar, aynı zamanda büyüde ve demir işçiliğinde de oldukça iyiler! Ancak, pek de kolay geçinilmez kendileriyle, bir cüceden çok iyi bir arkadaş olmaz büyük ihtimalle.

 Elfler

Elf

Hristiyanlık öncesinde İskandinavya’da yaygın olan paganizm inancında dis adı verilen çok güçlü ruhların yaşadığına inanılırdı. Bu ruhlar büyü konusunda oldukça iyilerdi. Günümüzde ise dis İsveç, Norveç ve Danimarka dillerinde sis veya hafif yağmura verilen isimdir; yani Elflerin en çok ilişkilendirildiği iki kavram. “Sis altında Elfler dans ediyor” sözü İsveç’te oldukça yaygındır. Bu etimolojik, ve yarı-ilginç bilgileri geçip, bildiğimiz güzel ve çekici yaratıkların hikayesine gelelim bakalım.

Elfler genelde güzel ve çekici kadınlar olarak tanımlanır. Ormanın derinliklerinde yaşayan elfler, büyü ve ilüzyon konusunda oldukça yeteneklidirler. Boyut olarak hem bir insan kadar büyük olabilirler, hem de minik bir peri olarak da karşımıza çıkabilirler. İskandinav kültürleri arasında yapı olarak farklılık gösterirler; mesela Norveçlilere göre Frøy sarayının yanında, Alvheim’ın, yani bereket tanrısının yanında yaşarlar.  Norveçliler elfleri barışçıl, adil ve “güzel” olarak tanımlar. Gelgelerim Danimarka’da durum biraz daha farklı. Bu kültüre göre elflerin güzelliği ve baştan çıkarıcılığı daha tehlikeli boyutlarda. İsveç de elf konusunda Danimarka ile beraber, hatta İsveçlilerin elf tanımında dikkatsiz erkekleri baştan çıkaran elfler, onların hayatını batacak seviyeye kadar indirirler. Kimi hikayelerde hayatlarını emdikleri de görülür. Bundan sonra ormanda dolaşırken daha dikkatli olmak lazım, hayatımızın böyle bir şekilde, elfler tarafından karartılmasını istemeyiz değil mi? Ya da, aslında, belki de güzel bir deneyim olur…

Nisser1Nisser

      Nisser adı verilen yaratıklar modern İskandinav düyasında hala önemlerini korumaktadır. İskandinav Yeni Yıl geleneğinde, bizim bildiğimiz şişman, sakallı, Kuzey Kutup bölgesinde yaşayan Noel Baba yok. Onun yerine, tüm İskandinavların kendine özgü bir Nissesi var. Genelde şehir dışında çiftlikte veya kümeste yaşayanlarla anılan nisselerin, kendilerine iyi davranıldığı zaman  insanlara iyi davranacağına inanılır, kötü davranıldığında ise ev sahibine ders vermek için muzurluklar yapar. Ancak nisseler pek bir kırılgandır, eğer kalbini çokkırarsanız evinizdeki birçok şeyi çalmakla kalmayıp, hayvanlarınızı bile öldürebilirler! Yeni yıl zamanında ise, tahmin edebileceğiniz gibi, kendilerine iyi davranılan nisseler evlere hediyeler bırakır. Eğer aralık ayında İsveç’in şehir dışına giderseniz kapı önünde kaseler dolusu süt, yulaf lapası görürseniz şaşırmayın; bunlar, küçük dostlarımız evlere yeni yılda hediye getirsin diye bırakılmıştır!

Nökken

Nökken, bizim yabancı olduğumuz bir İskandinav göl canavarı. Norveç kültürüne göre gölde yaşayan bu canavar, gözleri hemen suyun üstünde bir şekilde bekleyerek göl kenarında yürüyerek geçen insanları izler. İsveç’te ise, elflerde olduğu gibi, yine sinsi bir kimlik kazanıyor nökken. Genç, güzel bir erkek nökken, kadınları kandırarak göle çekip sonra onları boğuyor. Aynı zamanda İsveç versiyonunda şekil de değiştirebiliyor, beyaz bir ata dönüşüp küçük çocuklara kendini sürdürüp onlarla beraber göle atladığı söyleniyor… Bu kadar yeteneği yetmezmiş gibi, bir de müzik konusunda çok yetenekli nökken. Eğer arkadaşça yaklaşılırsa öyle güzel müzik yapmayı öğretiyormuş ki, bu müziği duyunca ağaçlar dans etmeye başlıyormuş. Niyet ve şekil açısında böyle geniş bir yelpazeye sahip olan nökkenin, aslında tam olarak neye benzediğini kimse bilmiyor. Belki de gölde gördüğümüz kuğulardan biriydi, ya da sazların arasında yaşıyordur. Kim bilebilir?

Trollere, ve diğer ilginç İskandinav yaratıkları bir sonraki yazıda. Umarım okurken değişik bir şeyler öğrenmiş ve keyif almışsınızdır.

Noekken 01C

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir