Pitchfork’un Beğenmedikleri: Perdition City

Kuzey Avrupa’nın müziğini seven herkes, Ulver’i dinlemese bile en az bir kere adını duymuştur. Çünkü dinlediğiniz tarz ne olursa olsun, Ulver büyük ihtimalle o tarzda ya da ona yakın bir şeyler yapmıştır. 1993’te black metal ile müziğe başlayıp daldan dala atlayan grubun bugün tarzını belirtebilecek tek kelime “experimental” gibi görünüyor.

ulver-genre

Perdition City, Ulver’in beşinci stüdyo albümü. Bu albümle birlikte grup önceki tarzı ile çok alakasız bir şey yaparak; trip hop, ambient, bazen de caz karışımı olan bir albüm ortaya çıkarıyor ve “Bakın biz böyle şeyler de yapıyoruz!” imajını daha çok öne çıkarmaya başlıyor. Böylece müzikal yeteneklerinin tek çerçevede sınırlı olmadığını kanıtlarken aynı zamanda dar görüşülü metalcilere de yeni şeyler keşfetme şansı sunuyorlar.

Albümün başındaki çarpıcı davul ritminin ardından sakinleşen müzikle birlikte giren saksafon, farklı bir şey dinlemek üzere olduğunuzu haber veriyor. Sonrasında da ilginçliğini kaybetmeyen albümde bazen tekrar eden kısımlar olsa da, bunlar hiçbir zaman sıkıcı tekrarlar haline gelmiyor. Tam aksine, kendi içine çekerek albümün atmosferine girmeyi kolaylaştırıyor. Gerçekten albüm kapağında söylendiği gibi, içsel bir filme yapılan soundtrack gibi.

perd-pitchfork

Albümün Pitchfork’taki incelemesinde ne yazık ki 10 üzerinden sadece 2.6 puan verilmiş. Ulver’in yeni bir şey deneme cesareti biraz amatör ve ergen bulunmuş ve genel olarak albüm, çok yapay ve hayal gücünden yoksun olarak eleştirilmiş. Aslında büyük çerçeveden bakıldığında bu albümün eski bir black metal grubu tarafından yapıldığı düşünülürse, bunun pek haklı bir eleştiri olmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca yazar Ulver’in bu albümle ürkütücü bir sound’a sahip olmaya çalıştığını iddia edip, bu ürkütücü havayı yakalayamamasıyla suçlamış ve “Eğer ürkütücü bir şey dinlemek istersem, bunu gerçekten yapan gruplardan dinlerim.”  diyerek grubu taklitçi ilan etmiş. Ulver’in diskografisine baktığımızda grubun değil başkalarını, kendisini bile taklit etmekten kaçındığını rahatça görebiliyoruz.

Kısacası, Perdition City herhangi bir eleştiriden bağımsız olarak dinlenmesi gereken farklı bir trip hop albümü, hatta farklı bir Ulver albümü.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir