Ne zaman farklı ülkelerin gelişmişliğinden söz edilse, insanlardan “Ama onların da aile bağları zayıf, birbirlerine karşı soğuklar.” gibi yorumlar duyardık. İnsanların birbirleriyle olan ilişkisini ülkelere ve kültürlere göre genellememek mantıksız. İnsan mükemmel bir varlık değildir dolayısıyla mükemmel bir aile olamaz. Dünyanın neresine giderseniz gidin çocuklarını istismar eden, onlara şiddet uygulayan anne babalar bulabilirsiniz. Boşanma gibi ayrılıklar mutsuz çiftleri özgürlüğüne kavuştursa da geride parçalanmış insanlar bırakır.
Finlandiya yapımı Paha Perhe ile ilk karşılaşmanızda böyle bir dram izleyeceğinizi düşünmüyorsunuz, zaten ilk olarak bu konuda şaşırtıyor film sizleri. Kötü bir evlilik geçiren Mikael boşandıktan sonra oğlu Daniel‘i tek başına büyütmüş, kızı Tilda‘nın velayeti de annesinde kalmıştır. Aradan geçen zamanda yeni biriyle evlenmiş ve bir erkek çoçuğu daha olmuştur. Bir gün eski eşi hayatını kaybeder ve Tilda, Danimarka’dan Finlandiya’ya babasının yanına döner. Bu olay aynı zamanda Tilda ile Daniel’i bir araya getirmiş olur. Her ne kadar öz kardeş olsalar da aradan geçen zaman ve hiç yaşamadıkları kardeşliğin de etkisiyle Daniel, Tilda’dan hoşlanır. Mikael’in bu durumdan duyduğu derin rahatsızlık ve ne pahasına olursa olsun duruma el koyma çabası aile fertleri arasındaki çatlağın genişlemesine neden olur.
Ville Virtanen çaresiz baba rolünde başarılı bir performans sergiliyor. Yönetmenliğini Aleksi Salmenperä’nın üstlendiği Paha Perhe, ensest gibi tabu denebilecek bir konuyu ele alarak izleyiciye gösterdiği çarpık aile tablosuyla insanı etkileyen soğuk, trajikomik ve rahatsız edici bir film.